Hemşireler Günü/ Haftası…
Covid kahramanları, salgının en ön safında yer alan alkışlarla, kısa teşekkür metinleri ile “Hakkınız ödenmez” denilerek “Hakları Ödenmeyen” sağlık sisteminin omurgasını oluşturan hemşirelerimiz…
Klişe olmuş sözcükleri bir kenara bırakıp bugün arkadaşlarımızın sorunlarının, beklentilerinin çözüm noktasında olan kişilerin “Melekler” diye başlayarak birkaç saatliğine anımsayacakları günü/ haftayı kutlamak ne kadar doğru olur bilemiyorum.
Acaba hemşire arkadaşlarımız bugün verilen kahvaltılara gönülden katılarak aldıkları karanfilleri, gülleri ömür boyu saklayacaklar mı? Eskiden yirmi yıl ve üzeri hizmeti olan meslek mensuplarına plaket taktim edilirdi, şimdi tasarruf tedbirleri kapsamında sunulan teşekkür belgeleri ile idareleri tarafından onlara verilen değeri görünce açıkçası biz üzülüyor, mahcup oluyoruz.
Bizce her yayımlanan yönetmelik, genelge veya yazı ile mağdur edilen hemşire arkadaşlarımızın öncelikle haklarını teslim etmek gerekiyor.
Pandemi döneminde aynı hastanın, aynı klinikte bakım ve tedavisini yapan ancak öğrenim durumları nedeniyle üç farklı oranda sabit üstü ek ödeme ödenen hemşirenin hakkı verilmiş midir? Veya covid olmuş ve vefat etmiş hemşire arkadaşlarımız şehit statüsünden yararlandırılmış mıdır? Ailesini arayan, soran olmuş mudur?
Sağlık Bakanlığı hemşirelerin branşlaşmaları için ne yapmıştır? Uzman hemşireler “Biz neyiz, ne gibi yeterliliğimiz var” diye neden Kamu Denetçiliği Kurumuna başvurmak zorunda kalmıştır.
Hemşireler meslektaşları ve hemcinsleri tarafından mobbinge maruz kalıyor mu? Binlerce hemşireyi temsil eden bazı sağlık hizmetleri müdürleri tarafsız, hakkaniyetle meslektaşlarını yönetebiliyor mu? Kendi meslektaşlarının VİP hemşire adı altında onurunu kırıyor mu?
Hemşire arkadaşlarımız fazla mesai ve nöbet ücreti olarak kaç lira alıyor, fazla mesai karşılığında ücret yerine zorunlu izin mi kullandırılıyor?
Hemşireler bakıma muhtaç çocuklarını ne yapıyor, yirmi dört saat kesintisiz kreş hizmeti alıyor mu?
Bir tane hemşire arkadaşımız üst yönetim görevine getiriliyor mu? Mesela sağlık müdürlüklerinde ebe/ hemşire başkan yardımcısı var mı? Varsa oranı nedir?
Akademik kariyer yapmış hemşire arkadaşlarımıza ne gibi görevler veriliyor? Veya akademik kariyer yapmak isteyen ebe/ hemşire arkadaşlarımız kendi kurumlarında kariyer yapabiliyorlar mı?
İdareler, siyasilere borçlu kalmadan bir klinik sorumlu hemşireliği görevine mevzuata uygun hemşire arkadaşımızı özgür iradesiyle görevlendirebiliyor mu?
Bu yıl “Yılın Hemşiresi” hangi kriterlere göre belirlenecek? Hemşire bir mağazaya gidip üç takım forma satın alabiliyor mu veya iki adet terlik satın alabiliyor mu? Hemşirenin geçim endişesi ortadan kalkmış mı, hemşire kaç lira maaş, kaç lira ek ödeme alıyor?
Hemşire tatile gidebiliyor mu? Sinema, tiyatroya gidebiliyor mu? Hemşirenin evi, arabası var mı veya hemşirenin kaç lira kredi, kredi kartı borcu var?
Hemşire görev yaptığı kurumda kendisine verilen yemekleri yiyebiliyor mu, yediği yemek karnını doyuruyor mu?
İtibarsızlaştırılan sağlık çalışanları içerisinde hemşire arkadaşlarımızın saygınlıkları korundu mu?
Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından müjdelenen tüm muhataplarının dilinden düşürülmeyen sanki bürokratik engellemeye takılan 3600 ek gösterge hangi hemşireyi kapsayacak hangi hemşireyi kapsamayacak?
Fiili hizmet tazminatı hangi hemşireyi kapsadı, hangi hemşireyi kapsamadı?
Hemşire hastalandığında görev yaptığı kurumda gönül rahatlığı ile muayene olabiliyor mu?
Bizim için asıl mesele budur.
Ve bu soruların cevabı başta bugün süslü cümlelerle hemşire arkadaşlarımıza kahvaltı veren, karanfil, gül takdim eden gerek bürokrat gerekse de yetkili sendikadadır.
Tüm bunların gölgesinde kutlanan hemşireler gününde devletimizin şefkat elini havada, karada, denizde ve sınır ötesinde büyük özveri ile görevlerini ifa eden hemşirelerimizi saygıyla selamlıyorum.